21 Aralık 2006

Borç Stoku Rakamları

KAYNAK: Maliye Bakanlığı SGB

Merkezi Yönetim toplam borç stoku 30 Kasım 2006 tarihi itibariyle 348,5 milyar YTL olarak gerçekleşti.

Hazine'den yapılan açıklamaya göre, toplam borç stokunun 216,9 milyar YTL tutarındaki kısmı Türk Lirası cinsinden, 129,8 milyar YTL tutarındaki kısmı döviz cinsinden ve geriye kalan 1,8 milyar YTL tutarındaki kısmı ise dövize endeksli borçlardan oluştu.

2006 Kasım sonu itibariyle toplam borç stokunun yüzde 52'si iç piyasaya, yüzde 20,6'sı ise kamu kesimine olan iç borçlardan oluşurken, dış borçların ağırlığı yüzde 27,4 olarak gerçekleşti.

20 Aralık 2006

İşgücü İstatistikleri / İşsizlik Rakamları

Ağustos-Ekim döneminde Türkiye genelinde işsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 107 bin kişi azalarak 2 milyon 316 bin kişiye düştü. İşsizlik oranı ise 0,6 puanlık azalışla yüzde 9,1 seviyesinde gerçekleşti. Geçen yıl aynı dönem işsizlik oranı yüzde 9.7 olmuştu. Bir önceki dönemde ise işsizlik oranı yine yüzde 9.1 seviyesindeydi.

Türkiye İstatistik Kurumu'ndan yapılan açıklamaya göre, Kentsel yerlerde işsizlik oranı 0,8 puanlık azalışla yüzde 11,6, kırsal yerlerde 0,4 puanlık azalışla yüzde 5,5 oldu.

Türkiye'de tarım dışı işsizlik oranı geçen yılın aynı dönemine göre 0,9 puanlık bir düşüşle yüzde 12 olarak gerçekleşti. Bu oran erkeklerde geçen yılın aynı dönemine göre 1 puanlık düşüşle yüzde 10,4, kadınlarda 1,3 puanlık düşüşle yüzde 18,4 oldu.

Bu yılın Eylül döneminde istihdam edilenlerin sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre 562 bin kişi artarak 23 milyon 128 bin kişiye ulaştı.

Bu dönemde, tarım sektöründe çalışan sayısı 98 bin kişi azaldı, buna karşın tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı ise 660 bin kişi arttı. Bu dönemde, istihdam edilenlerin yüzde 28,4'ü tarım, yüzde 19,6'sı sanayi, yüzde 6,1'i inşaat, yüzde 46'sı ise hizmetler sektöründe bulunuyor. Önceki yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında, tarım sektöründeki istihdamın 1,1 puan azaldığı, buna karşılık hizmetler sektörü istihdamının ise 0,5 puan arttığı görülüyor.

12 Aralık 2006

Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranları

2006 Kasım ayında finansal yatırım araçlarından Külçe Altın, ÜFE ile indirgendiğinde %6,11, TÜFE ile indirgendiğinde % 4,45 ile en yüksek oranda aylık reel getiri sağlamıştır.

Yatırım araçlarından Mevduat Faizi, ÜFE ile indirgendiğinde % 1,70, Borsa Endeksi % 1,69 ve Euro % 0,79 oranında yatırımcısına aylık reel getiri sağlarken, Dolar % 1,31 oranında yatırımcısına kaybettirmiştir. TÜFE ile indirgendiğinde ise Mevduat Faizi % 0,12 ve Borsa Endeksi % 0,11 oranında aylık reel getiri sağlamıştır. Diğer taraftan Dolar % 2,85 ve Euro % 0,78 oranında yatırımcısına kaybettirmiştir.
Borsa Endeksi, yatırımcısına üç ayda ÜFE ile indirgendiğinde % 5,57, TÜFE ile indirgendiğinde % 1,55 oranında reel getiri sağlamıştır. Aynı dönemde Mevduat Faizi’nin reel getirisi ÜFE ile indirgendiğinde % 4,27, TÜFE ile indirgendiğinde % 0,30 olarak gerçekleşmiştir.

Altı aylık değerlendirmeye göre Mevduat Faizi ‘nin reel getirisi ÜFE ile indirgendiğinde % 2,97, TÜFE ile indirgendiğinde % 2,38 düzeyindedir. Aynı dönemde diğer yatırım araçları yatırımcısına kaybettirmiş ve Külçe Altın ÜFE ile indirgendiğinde % 8,99, TÜFE ile indirgendiğinde % 9,52 oranlarıyla en çok kaybettiren yatırım aracı olmuştur..

Yıllık olarak değerlendirildiğinde, finansal yatırım araçları en fazla reel getiri oranına göre Külçe Altın, Euro, Mevduat Faizi, Borsa Endeksi ve Dolar olarak sıralanmaktadır. ÜFE ile indirgendiğinde, Külçe Altın % 28,15, Euro % 5,04, Mevduat Faizi % 3,61 oranında reel getiri sağlarken, Borsa Endeksi % 0,69 ve Dolar % 4,09 oranında yatırımcısına kaybettirmiştir. TÜFE ile indirgendiğinde ise Külçe Altın % 30,26, Euro % 6,77, Mevduat Faizi % 5,32 ve Borsa Endeksi % 0,95 oranında yıllık reel getiri sağlarken, Dolar % 2,51 oranında yatırımcısına kaybettirmiştir.

11 Aralık 2006

GSMH ve GSYİH Büyüme Rakamları 3.Dönem

Üretim yöntemi ile hesaplanan gayri safi milli hasıla tahmininde, 2006 yılının üçüncü üç aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre cari fiyatlarla gayri safi milli hasıla %17.4’lük artışla 175 427 milyon YTL, ABD doları cinsinden %5.7’lik artışla 117 713 milyon dolar olmuştur.

2006 yılının üçüncü üç aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla gayri safi milli hasıla %3.0’lık artışla 46.6 milyon YTL olmuştur.

2006 yılının ilk dokuz aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre cari fiyatlarla gayri safi milli hasıla %17.7’lik artışla 416 005 milyon YTL, ABD doları cinsinden
%10.3’lük artışla 290 103 milyon dolar olmuştur.

2006 yılının ilk dokuz aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla gayri safi milli hasıla %5.7’lik artışla 115.5 milyon YTL olmuştur.

04 Aralık 2006

Kasım Ayı Enflasyon Rakamları


TÜKETİCİ FİYATLARI ENDEKSİ (TÜFE)


2006 yılı Kasım ayında TÜFE, bir önceki aya göre yüzde 1,29, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 9,40 artmış, bir önceki yılın aynı ayına göre artış yüzde 9,86, 12 aylık ortalamalara göre artış ise yüzde 9,44 olarak gerçekleşmiştir.

ÜRETİCİ FİYATLARI ENDEKSİ (ÜFE)

2006 yılı Kasım ayında ÜFE, bir önceki aya göre yüzde 0,29 düşmüş, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 11,72, bir önceki yılın aynı ayına göre 11,67 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 8,60 artmıştır.

02 Aralık 2006

Dış Ticaret İstatistikleri

2006 yılı Ekim ayında; geçen yılın aynı ayına göre ihracat %0,2 oranında düşerek 6.757 Milyon Dolar, ithalat %10,8 oranında artarak 11.180 Milyon Dolar olarak gerçekleşmiştir. Aynı dönemde dış ticaret açığı %33,3 oranında artarak 3.318 Milyon Dolardan 4.424 Milyon Dolara yükselmiştir.

2005 Ekim ayında %67,1 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, 2006 Ekim ayında %60,4 olarak gerçekleşmiştir.

2006 Ocak - Ekim döneminde; 2005 yılının aynı dönemine göre ihracat %12,5 artarak 67.819 Milyon Dolar; ithalat ise %17,7 artarak 112.321 Milyon Dolar olarak gerçekleşmiştir. 2005 Ocak-Ekim döneminde 35.131 Milyon Dolar olan dış ticaret açığı, 2006 yılı Ocak-Ekim döneminde % 26,7 oranında artarak 44.502 Milyon Dolara yükselmiştir.
2006 Ocak-Ekim döneminde de Avrupa Birliği’nin (AB) ihracattaki ağırlığı devam etmektedir. Geçen yılın aynı dönemine göre AB ülkelerine yapılan ihracat %12,4 artarak 35.257 Milyon Dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. Toplam ihracat içinde AB ülkelerinin payı %52, Türkiye Serbest Bölgelerinin payı %3,4, Diğer ülkelerin payı ise %44,6 olmuştur.

2006 Ocak-Ekim döneminde en fazla ihracat yapılan ülke 7.789 Milyon Dolarla Almanya olmuştur. Geçen yılın aynı dönemine göre bu ülkeye gerçekleştirilen ihracat %0,1 azalmıştır. 2006 Ekim ayında Almanya’ya yapılan ihracat %11,6 azalarak 773 Milyon Dolar olmuştur. Ekim ayında Almanya’yı sırasıyla İngiltere (590 Milyon Dolar), İtalya (493 Milyon Dolar), Fransa (341 Milyon Dolar), Amerika Birleşik Devletleri (327 Milyon Dolar) ve Rusya Federasyonu (321 Milyon Dolar) izlemiştir.

2006 Ocak-Ekim döneminde; ithalatın %39,4’ü Avrupa Birliği ülkelerinden yapılmıştır (44.289 Milyon Dolar). AB’ye dahil olmayan diğer Avrupa ülkelerinden 24.071 Milyon Dolar, Asya ülkelerinden 29.485 Milyon Dolar ve Türkiye Serbest Bölgelerinden ise 731 Milyon Dolar ithalat yapılmıştır.

2006 Ekim ayında en fazla ithalat yapılan ülke Rusya Federasyonu’dur (1.472 Milyon Dolar). Bu ülkeyi Almanya (1.105 Milyon Dolar), Çin (714 Milyon Dolar), İtalya (681 Milyon Dolar), Amerika Birleşik Devletleri (564 Milyon Dolar) izlemiştir.

Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, enflasyon beklentilerinde iyileşmenin devam ettiğini ancak orta vadeli enflasyon beklentilerinin halen hedeflerin üzerinde seyretmesinin temkinli duruşu sürdürme gerekliliğini ortaya koyduğunu bildirdi. Petrol piyasasındaki düşüşlere rağmen fiyatlara gecikmeli etkinin devam ettiğini belirten Banka, doğalgaz fiyatlarında baskının sürdüğünü ve elektrik fiyatlarında yapılacak yeni ayarlamaların göz önünde olduğuna dikkat çekti.

Para Politikası Kurulu’nun 23 Kasım’da yaptığı toplantıya dair değerlendirme özetini yayınlayan Merkez Bankası, işlenmemiş gıda fiyatlarındaki düzeltme hareketinin ve petrol fiyatlarının ekim ayı enflasyonuna olumlu katkı yaptığını hatırlattı. Giyim fiyatlarındaki artışın geçtiğimiz yılın aynı döneminin üzerinde gerçekleşmesinde döviz kurunun gecikmeli yansımalarının da etkili olduğuna işaret eden Banka, haziran ayındaki mali piyasa dalgalanmalarının dayanıklı mal grubu fiyatların üzerindeki etkisinin tamamen ortadan kalkmasının yaklaşık bir yıl süreceğinin tahmin edildiğini kaydetti.

Hizmet fiyatlarında yıllık enflasyonun gerilemesini bekleyen Merkez Bankası, bu sektörde fiyatlama davranışının geçmiş enflasyona endeksleme eğilimi göstermesinin orta vadeli hedeflere ulaşma konusunda risk oluşturduğunu vurguladı.

Kötü hava koşullarının işlenmemiş gıda fiyatları yoluyla Kasım ayı enflasyonunu olumsuz etkileyebileceğini de belirten Kurul, bu durumun geçici olacağını ve enflasyonun ana eğilimini değiştirmeyeceğini ifade etti.

Başta dayanıklı tüketim malları ve konut olmak üzere, faiz oranlarına duyarlı özel harcama gruplarına yönelik talepte belirgin bir yavaşlama gözlendiğini vurgulayan Merkez Bankası faiz dışı bütçe hedefleri doğrultusunda ortaya çıkabilecek ek kaynak gereksinimlerinin dolaylı vergi artışlarından ziyade öncelikle harcamalardaki ayarlamalarla sağlanmasının, enflasyonla mücadeleyi kolaylaştıracağına dikkat çekti.

Enflasyon beklentilerindeki iyileşmenin devam ettiğine vurgu yapan Merkez Bankası bununla beraber, orta vadeli enflasyon beklentilerinin seviye olarak halen hedefin belirgin olarak üzerinde seyretmesinin, para politikasında temkinli olma gereğini de beraberinde getirdiğini belitti. Merkez Bankası açıklamasında özetle şu görüşlere yer verildi:
Petrol fiyatlarındaki hızlı artışlar son aylarda yerini gevşeme eğilimine bırakmıştır. Petrol fiyatlarında geçmiş dönemde gözlenen birikimli artışlar doğalgaz fiyatları üzerinde etkili olmaya başlamıştır. Aynı şekilde, elektrik fiyatlarında yapılacak olası bir ayarlamanın da gözönüne alındığı hatırlatılmalıdır.

Kurul, para politikasındaki sıkılaştırmanın ekonomik faaliyet üzerindeki etkisinin belirgin olarak görülmeye başladığını, enflasyon üzerindeki etkisinin ise gecikmeli olarak ortaya çıkacağını düşünmektedir. Bununla birlikte, faiz dışı kamu harcamalarındaki artış eğiliminin fiyat dinamiklerine etkisinin tam olarak bilinmemesi, bekleyişlerin halen yüksek seyretmesi ve hizmet fiyatlarına ilişkin belirsizliklerin devam etmesi enflasyonun düşüş yönünde tahmin edilenden daha güçlü bir direnç gösterme riskini de beraberinde getirmektedir.
Küresel risk iştahındaki olası değişimler ve buna bağlı olarak finansal piyasalarda ortaya çıkabilecek yeni dalgalanmalar enflasyon görünümü konusundaki temel risk unsurlarından biri olmaya devam etmektedir. Söz konusu riskin gerçekleşmesi ve orta vadeli bekleyişlerin olumsuz etkilenmesi durumunda Merkez Bankası, gerek etkin likidite yönetimi gerekse politika faizlerinin gözden geçirilmesi yoluyla parasal sıkılaştırmaya gitmekten kaçınmayacaktır.

Kurul, orta vadede enflasyon hedefine ulaşılması için temkinli duruşun devam etmesinin gerektiği değerlendirmesini yapmış ve politika faizlerinin değiştirilmemesine karar vermiştir. Orta vadeli enflasyon beklentilerinin henüz hedeflerle uyumlu olmaması ve hizmet fiyat enflasyonuna ilişkin riskler ile küresel ekonomideki belirsizlikler para politikasındaki sıkı duruşu sürdürmeyi gerektirmektedir.

Bütün bunların dışında, orta ve uzun vadeli görünüm açısından, Avrupa Birliği’ne uyum ve yakınsama sürecinin devam etmesi ile ekonomik programa ilişkin yapısal reformların planlandığı gibi kesintiye uğramaksızın hayata geçirilmesi kritik önemini korumaktadır. Son yıllarda söz konusu alanlarda atılan kararlı adımların önümüzdeki dönemde de aynı kararlılıkla sürdürülmesi, uluslararası konjonktürdeki değişimlerin en az dalgalanmayla atlatılmasına katkıda bulunacaktır.